“Dünya Görme Günü” önlenebilir körlük ve görme kusurları konusunda küresel dikkat çekmek için her yıl Ekim ayının ikinci perşembe günü düzenlenen farkındalık günüdür.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca oluşturulan Ulusal Engelli Veri Sisteminde kayıtlı ve hayatta olan engelli sayısı; 1.414.643’ü erkek, 1.097.307’si kadın olmak üzere 2.511.950’dir. Ağır engeli olan kişi sayısı 775.012’dir. Bunların %9,5’ini görme engelliler oluşturmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ülkemizde görmede zorluk çeken çocuk oranı %2,2 olarak yer almakta olup, bu oran 2-6 yaş grubunda % 1,7, 7-14 yaş grubunda ise % 2,6 olarak görülmektedir. Yaşam boyu göz rahatsızlıkları ve görme bozukluğu ile ilişkili tüm ihtiyaçları karşılamak için etkili müdahaleler mevcuttur. Çocuklarda sık görülen görme kusurlarına yönelik tarama çalışmaları da uygulanması en kolay ve uygun maliyetli programlar içindedir.
Ülkemizde çocukluk çağında sık görülen sağlık sorunlarının erken tanınması ve gerekli tedavilerinin sağlanabilmesi amacıyla çeşitli tarama programları yürütülmektedir. 0-3 ay bebekler, okul öncesi (36-48 ay) ve okul çağı (ilköğretim 1. sınıflar) çocuklarda sık görülen görme kusurlarına yönelik tarama çalışmaları da bu programlara eklenmiş, görmenin normal gelişimini engelleyecek risk etmenlerini saptamak ve yetersiz görmesi olan bebek ve çocukları erken dönemde tanımak, tedavilerini sağlamak amaçlanmıştır.
Aile hekimlerince Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak bu 3 gruba görme taraması yapılmaktadır. Bebek ya da çocuklara zarar ya da acı veren uygulamalar değildir. Aile hekimlerinin gerekli gördüğü durumlarda bebek ve çocuklar göz hastalıkları uzmanlarına sevk edilmekte, ileri testler uygulanmaktadır. Eğer görme ile ilgili bir hastalık tanısı alırlarsa, o zaman hastalığın türüne ve nedenine göre tedavi seçenekleri mümkündür.
Çocuklarda yapılan görme taramaları ile tanınabilen hastalıkların başında; şaşılık, kırma kusurları, katarakt ya da göz tembelliği gelmektedir.
Sağlıklı bireylerde gözler birbirine paralel ve uyumlu çalışırken, şaşılıkta çeşitli nedenlere bağlı olarak bu paralellik bozulmuştur.
Kırma kusurları, görme keskinliğini bozan ve en sık karşılaşılan durum olup, bir hastalıktan çok bir bozukluktur. Uzak ve yakını net görememe olarak ikiye ayrılır.
Katarakt, gözde yer alan mercek üzerinde bulanık kısımların oluşması, görmenin azalmasıyla sonuçlanan bir hastalıktır.
Göz tembelliği, gözlerde veya görme yollarında bilinen bir sorun olmamasına rağmen, görme keskinliğindeki azalmadır. Göz tembelliği, her iki gözde de görülebilir ve görme azlığının önlenebilir bir nedenidir. Görme gelişimi için önemli olan 0-7 yaştır, göz tembelliği bu dönemde gelişebilir. Göz tembelliği, tanı konduğunda tedavisi mümkün bir görme problemidir. Bu nedenle okul öncesi yaşta görme tarama programları çok önemlidir.
Tarama çalışmaları sonucunda 2021 yılında 18.596 bebek ve çocuğumuza tanı konularak tedavi edilmeleri sağlanmıştır